28 Eylül 2014 Pazar

Ceylan Önkol



Ceylan Önkol anısına...

"Ben Ceylan Önkol. 14 yaşındayım. Diyarbakır Lice’de oturuyoruz biz. Oraya da parasız kaldığımızdan dolayı göç edip gelmişiz işte. Babam kız çocuğudur demedi okula gönderdi beni. Ben de her gün okuldan gelir gelmez, elime bir parça ekmek alıp koyunları otlatmaya gidiyorum. Yaz olur değişmez, kış olur değişmez. Bir parça da olsa yardımım olsun derim. Bir gün anama “akşama makarna yap, gelip yiyeceğim.” Diyip koyunları aldım yola koyuldum.

Uzun yolların, büyük dağların ardında ben önde koyunlar arkamda yürüdüm yine. Bizim oralarda her yeri bilirim ben. Taşları, dağları, ovaları, çimenleri, ağaçları… Bilmediğim bir şeyler varmış demek. Öğrenmediğim, düşünemediğim şeyler… Bastığım yerin altını düşünmem ki ben. Düşünsem de aklıma böcekler gelir, toprağın altında akıp giden sular gelir, ölüler gelir ama mayın gelmez, bomba gelmez, tuzak gelmez. Onu hiç öğrenmedim çünkü, öğretmediler ki.
Bir anda bir şey patladı, ben de paramparça oldum… Ne olduğunu anlamadım ki. Aklıma hiç gelmedi ki. Ailem onu vurdular diyor, devlet elindeki sopayla patlayıcıyı kurcaladı diyor. Ne fark eder ki? Annem “ceylanke perçe perçe bu” diye ağıt yakarken ağabeyim parçalarımı ağaçlardan toplamış. Kimse gelmeyince karakoldan annemler parçalarımı alıp karakola gitmişler.
Bir şey desinler diye bekleyen anneme yasak bölgede ne işi var demişler.
Ha beni vurmuşlar ha yolumuza mayın koymuşlar ne fark eder ki? Hem toprağın altında sular, böcekler, bir de ölüler olur bence. "

Didem KAPLAN'ın Şiddet Üçlemesi 2 Şeker oyunundan...

Fotograf:  www.yuksekovahaber.com 

0 yorum:

Yorum Gönder

Design by BlogSpotDesign | Ngetik Dot Com